Yenilikçi Sağlık Girişimi (IHI)_Tip 1 Diyabet
  14 October 2025

Değerli araştırmacılar,

Yenilikçi Sağlık Girişimi (IHI); ilaç araştırmaları, medikal teknolojiler, biyoteknoloji, dijital sağlık ve aşı alanlarındaki araştırma ve yenilik projelerine fon sağlayan bir kamu-özel sektör ortaklığıdır. Ortaklık, Avrupa Birliği ile yaşam bilimleri alanında faaliyet gösteren endüstri kuruluşlarını bir araya getirerek, disiplinler arası, sürdürülebilir ve hasta odaklı bir araştırma ekosistemi sağlayarak, sağlık alanındaki araştırma ve yenilik faaliyetlerini hastalar ve toplum için somut fayda yaratacak şekilde dönüştürmeyi amaçlamaktadır.

Yenilikçi İlaçlar Girişimi (IMI) tarafından desteklenen INNODIA ve INNODIA-HARVEST projeleri ile Tip 1 diyabetin önlenmesi ve tedavisine yönelik yenilikçi klinik araştırmalar yürütülmüştür.

Tip 1 diyabet, bağışıklık sisteminin pankreasta yer alan beta hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan kronik bir otoimmün hastalıktır. Beta hücreleri, kandaki glikoz seviyesinin düzenlenmesini sağlayan insülin hormonunu üretmekte ve salgılamaktadır. Bu hücrelerin fonksiyonunu kaybetmesi, kanda glikozun birikmesine ve hücrelerin enerji ihtiyacının karşılanması için yağların yakılmasına neden olarak ciddi metabolik dengesizliklere yol açmaktadır. Özellikle çocuklarda bağışıklık sisteminin daha agresif çalışması nedeniyle beta hücre kaybı daha hızlı gerçekleşmektedir.

INNODIA Projesi kapsamında yürütülen klinik çalışmalarda, yenilikçi bir uyarlanabilir tasarım (adaptive design) kullanılarak çocuk ve genç yetişkin Tip 1 diyabet hastalarında farklı Anti-thymocyte globulin (ATG) ilacı dozlarının beta hücre fonksiyonuna olan etkileri karşılaştırılmıştır. ATG ilacı, genellikle organ nakillerinde vücudun nakledilen organa karşı geliştirdiği bağışıklık tepkisini azaltmak amacıyla kullanılan immünosüpresif bir ilaçtır. Yaklaşık 35 yıldır klinik uygulamalarda kullanılan ATG, bağışıklık sistemini baskılayarak otoimmün yanıtları kontrol altına almaktadır. Bu klinik çalışma, aynı anda birden fazla dozun test edilmesine olanak sağlayarak geleneksel klinik araştırmalara kıyasla daha kısa sürede güvenilir sonuçlar elde edilmesini sağlamıştır.

Elde edilen bulgular, ATG ilacının düşük dozlarda uygulanmasının yeni tanı konmuş Tip 1 diyabet hastalarında beta hücre fonksiyonlarını koruma potansiyeline sahip olduğunu göstermiştir. Araştırma sonucunda, 0.5 mg dozunda uygulanan ATG tedavisinin, 2.5 mg dozunda uygulanan tedaviyle eşdeğer etkinliğe sahip olduğu belirlenmiştir. Düşük doz uygulaması yalnızca tek gün infüzyon gerektirmekte olup, bu durum özellikle çocuk hastalar için tedavi sürecini kolaylaştırmaktadır. Yan etki açısından değerlendirildiğinde, serum hastalığı (döküntü, eklem ağrısı ve ateş gibi belirtiler) yüksek doz alan hastalarda %82 oranında görülürken, düşük doz grubunda bu oran %32’ye düşmüştür. 

Elde edilen sonuçlar, düşük doz ATG tedavisinin hem hasta konforu hem de hasta güvenliği açısından daha uygun bir seçenek olabileceğini ortaya koymaktadır.

“ncphealth@tubitak.gov.tr”

Ufuk Avrupa Sağlık Kümesi